MİDYAT-Manisa'nın Soma ilçesinde birçok kişinin ölümü ile sonuçlanan maden faciasına dikkat çekmek amacıyla Barış Parkı önünde Eğitim Sen tarafından basın açıklaması düzenlendi. Barış Parkında düzenlenen basın açıklamasını Eğitim Sen Midyat Temsilciliği adına, Mehmet Emin Çiçek okudu. Çiçek şöyle konuştu: “Yıllarca kamu eliyle üretimin yapıldığı bu sahalar özel sektöre devredildikten sonra iş kazalarında patlama yaşanmıştır. Bu özelleştirme ve acımasız taşeron sisteminin devletin politikası haline gelmesinin bir ürünüdür. İşçi Sağlığı İş Güvenliği önlemlerinin bir maliyet unsuru olarak görülmesi ve aşırı üretim zorlaması sonucudur. Çok sık iş kazalarının yaşandığı ve kazaların adeta seri iş cinayetlerine dönüştüğü, 12 bin maden işçisinin çalıştığı Soma’da bu tür iş kazalarından kurtarılan işçilerin tedavisine dönük devlet tarafından yapılmış özel bir sağlık birimi bulunmamaktadır. Yanık Ünitesi de bulunmayanlar arasında yer almaktadır.”dedi. Linyit ocaklarında enerji ihtiyacını karşılayan trafoların günün teknolojisine uygun hale getirilmemesi, periyodik bakımlarının yapılmaması bu tür kazalara davetiye çıkarmakta olduğundan söz eden Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye iş kazalarında Avrupa’da birinci Dünya ‘da ise üçüncü sıradadır. Her yıl yüzlerce işçi yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı hayatını kaybetmektedir.” İlgililere buradan seslendiklerini belirten Çiçek, ölümleri seyretmeye doymadınız mı? Gerekli önlemlerin alınması için ocaklara daha kaç kurban verilecek? Maden ocaklarına dönük gerçek denetimler ne zaman başlayacak? Madenciliğin yoğun olduğu bölgelerde olası iş kazaları ve bu kazalardan mağdur olanların tedavilerine yanıt verecek sağlık birimleri ne zaman oluşturulacak? Diye sordu. Kader değil iş cinayeti! Olduğundan söz eden Emin Çiçek, “Dün yani 13/05/2014 Salı günü Manisa nın Soma ilçesinde bir maden ocağında bir katliam yaşandı. Yüzlerce işçi kardeşimiz yoldaşımız hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı. Başbakanı ölü sayısının 250 olduğunu açıkladı ancak bizler katledilen işçi kardeşlerimizin daha fazla olmasından şüpheleniyoruz. Siyasi iktidarın ise olayın vahameti karşısında sus pus kesilmesi ve yaşananları kader diyerek geçiştirme çabası karşısında yekvücut olmamız gerekiyor. Yaşananlar kader değil iş cinayetidir. Ülkemiz tarihinin en büyük ve kitlesel katliamlarından birisi yaşanmıştır. Sermayenin daha fazla kar hırsı için emeğimizi, alın terimizi çalması bir yana şimdi de canımıza kast etmiştir. Siyasal iktidar, AKP’de politikaları ve açıklamaları ile buna hizmet etmekte ve suç ortağı olmaktadır. Soma’da meydana gelen katliamın sorumlusu AKP iktidarı döneminde 10 bin 850 işçinin ölümünden de sorumlu olan AKP iktidarıdır. Patronlara sınırsız sömürü ve koruma alanı açan iktidar, işçi sınıfının tüm haklarını elinden alarak yaşamlarına da göz dikmiştir. Hayatını kaybeden ve hayatına kast edilen işçi kardeşlerimizin katili gözünü kar hırsı bürümüş sermayedir. Ancak sermaye bu cinayetleri suç ortaklarıyla beraber işlemiştir.Bu işçi katliamın suç ortakları, kendi çıkardıkları kanunlarda yazanları bile uygulamaktan aciz olanlardır. Bu işçi katliamın suç ortakları, daha önce madenlerde yaşanan iş cinayetlerine “güzel öldüler” diyerek destek verenlerdir. Bu işçi katliamın suç ortakları, madenlerdeki iş cinayetlerinde “Bu mesleğin fıtratında ölüm vardır” diyerek göz yumanlardır. Bu işçi katliamın suç ortakları, üyelerini katleden sermaye için “bu firma bu konuda çok duyarlı bir firmaydı.” diyebilen işbirlikçi sendikalardır. Bu işçi katliamın suç ortakları, 29 Nisan günü muhalefet partilerinden gelen araştırma önergesini reddeden iktidar partisidir. İnsanca yaşam, güvenceli çalışma mücadelemiz aynı zamanda bu işçi katillerinden ve suç ortaklarından hesap sorma mücadelesidir. Bu iş cinayetlerinin sorumluları derhal yargı önüne çıkarılmalı… Mecliste iş cinayetleri ile ilgili bir araştırma komisyonu kurulmalı… Özelleştirilen ve taşeronlaştırılan iş sahaları kamulaştırılmalı… DDK’nın Türkiye deki tüm iş kazaları ile ilgili çok detaylı bir denetleme yapılması ve bunu kamuoyu ile paylaşmalı, bu iş kazalarından sorumlu olan ve buna neden olan kişilerin başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olmak üzere derhal istifa etmelidir.” Diye konuştu. Manisa Soma’da hayatını kaybedenleri saygıyla andıklarının altını çizen Çiçek, ailelerine ve çalışma arkadaşlarına baş sağlığı dilediklerini. Göçük altında bırakılan maden işçilerinin de bir an önce sağ salim aramıza katılmalarını istiyor yaralı olan arkadaşlarımıza da acil şifalar dileğinde bulundu. Açıklamada ayrıca, Mersin’ de Gezi Direnişine ve protestolarına katılan Mehmet İstif adlı gencin polisin sıktığı biber gazından dolayı kanser olduğunu ve dün hayatını kaybettiğini ifade ederek, Mehmet’inde ailesine baş sağlığı dileklerimizi buradan iletiyor hesabını sormak için mücadeleyi bırakmayacağımızı da belirtti. Mehmet’in katillerinden bir an önce bulunup yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirten sözü Çiçek, “buradan yetkililere söylüyoruz ve Midyat Anadolu İmam Hatip Lisesinde şiddete maruz kalan Öğretmen Arkadaşımız İzzettin Cemiloğlu’na yapılan şiddeti kınıyor kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”şeklinde konuştu. Yapılan basın açıklamasının ardından, alkışlarla olayı protesto eden gurup alandan ayrıldı.
DİN & TOPLUM
15 Mayıs 2014 - 14:13
Eğitim Sen'liler Soma İçin Toplandı
Eğitim Sen'liler Soma faciasını protesto etmek için Midyat Barış Parkı önünde toplandı.
DİN & TOPLUM
15 Mayıs 2014 - 14:13
Bu haber 2459 defa okunmuştur.
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir