MİDYAT- Eğitim Sen’e bağlı eğitimciler hükümetin eğitim politikasını protesto etmek için Barış Parkı önünde basın açıklaması yaparak 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.Grup, cumhuriyet bulvarı üzerindeki sendika binasında toplanıp Barış Parkına doğru yürüyüşe geçti. Sendika üyeleri, attıkları sloganlar ve açtıkları pankartlarla eğitim uygulamalarını protesto etti.Barış Parkı önünde Midyat Eğitim Sen temsilciliği adına basın açıklamasını Midyat eğitim Sen Eğitim sekreteri Fesih Yeler okudu.TEOG Çilesi Velileri Kara Kara DüşündürmektedirYeler, açıklamasında Eğitim sisteminin ve eğitim emekçilerinin sorunlarının yıllardır birikerek arttığını belirterek,’’ Her eğitim yılı giderek ağırlaşan sorunlar ve çelişkiler eşliğinde açılmaktadır. MEB çözüm üretmekten çok, yeni politika ve uygulamalarıyla başta eğitim emekçileri olmak üzere, öğrenci ve velileri mağdur etmektedir. TEOG sınav sonucu açıklandığından beri velilerin çilesi devam etmekte, okulların açılmasına rağmen TEOG nakil işlemleri devam ettiği için 9. Sınıf öğrencilerinin birçoğu okula gidemedi. 5 haftadır devam eden TEOG çilesinin halen devam etmesi velileri kara kara düşündürmektedir. TEOG uygulaması sonucunda evlerinden uzak okullara yerleşen öğrencilerinin bu durumu velileri olumsuz etkilemekte, bu şekilde uzak okullara yerleşen öğrencilerin velileri, çocuklarını kayıt edip etmeme noktasında kararsızlık yaşamaktadır. Mevcut iktidar eğitim sistemini ticarileştirmek ve tek tipleştirmek için bir yandan torba yaslarla düzenlemelere giderken, öte yandan bu uygulamalarını pratiğe geçirecek yandaşlarını bu işletmelere yönetici yapmak için yeni bir uygulamaya gitti. Bu uygulamayla beraber yıllardır yöneticilik yapan, kazandığı sınav sonucu yönetici olan binlerce okul idarecisinin görevine son verildi, bununla da yetinmeyip görevlerinden alınan çok sayıdaki idareci çalıştığı okuldan kendi isteği dışında zorla başka okullara sürgün edildi. Yönetici atamalarındaki bu uygulama hakkaniyetten uzak, etik olmayan bir uygulamadır. Bu uygulama kendisine biat etmeyen, kendisinin kölesi olmayan ve yanlış uygulamalara hayır diyebilen emekçilerin, çalışanların tasfiye edilmesi uygulamasıdır. İktidar bu uygulamayla kendisi gibi düşünmeyen, yanlış uygulamalarına itiraz eden idarecileri sürgün tehdidiyle susturmaya ve sindirmeye çalışmaktadır. İktidar okul yöneticilerinin atanmasındaki bu yeni uygulamayla kendisine bağlı bir köleler ordusu oluşturup, aynı zamanda bu uzatmalı idarecilerin eliyle kendisine yakın veya kendisinin istediği müdür yardımcıları seçtirmektir. ‘’ dedi.Anadilde Eğitim Temel Bir HaktırAnadilde eğitimin önündeki engellerden dolayı Kürtçe öğretmenleri de atanma sorunu yaşandığını ifade eden Yeler,’’ MEB Kürtçe öğretmenlerinin bu atanma sorununu 18 kadroyla çözmeye çalışması anlaşılır bir durum değildir. Mevcut iktidar bir yandan Kürtçe eğitim için öğretmen yetiştirirken diğer yandan bu alanda yetiştirdiği öğretmenlerin atanma sıkıntısıyla ilgili olgun çalışmalar yapmaması, onun anadilde eğitim konusunda çokta ilkeli olmadığının göstermektedir. Anadilde eğitim tüm insanların en doğal hakkıdır ve hiçbir pazarlık konusu yapılamaz. Çok kültürel yapıya sahip olan Türkiye anadilde eğitimin önündeki engelleri kaldırıp, Kürtlerin, Mıhelmilerin, Süryanilerin, Lazların, Arapların, Abazaların vb ismini yazamadığımız tüm toplulukların anadilinde eğitim almaları için altyapı çalışmaları içinde olması gerekmektedir. Ama ne yazık ki devlet tekçi zihniyeti devam ettirerek, Kürdistan’da anadilde eğitim için açılan okullara kilit vurup, polis gücüyle bu okulları kapatmaktadır. Devletin anadilde eğitim konusundaki bu uygulamasını kınıyor, anadilde eğitimin temel bir hak olduğunu tekrardan belirtiyoruz.’’ İfadelerini kullandı.Ücretli Öğretmenlik Emek HırsızlığıdırÖğretmen açığının atama yapılmadan taşeron sistemli ücretli öğretmenlikle kapatılmaya çalışmasının emek hırsızlığı olduğunu söyleyen Yeler, Şöyle konuştu: ‘’ Devletin Çalıştırdığı emekçileri yarı fiyatla çalıştırmasının izahı emek hırsızlığından başka bir şey değildir. Temel felsefesi emek hırsızlığı olan bu canavarın sisteminde kaliteli ve toplumsal düzeyde değerli başarıların elde edilmesi zordur. Eğitim-Sen olarak hayatlarımız, öğrencilerimiz ve okullarımız üzerinde rant elde etmeye çalışan, her fırsatta kendi ideolojisini dayatan, cinsiyetçi, bilim dışı, tekçi zihniyete karşı en temel hakkımız olan iş bırakma eylemindeyiz. İktidardan taleplerimizin biran evvel karşılanmasını bekliyoruz. Taleplerimiz şunlardır: Demokratik, laik, parasız, anadilde eğitim hakkının karşılanmasını istiyoruz. Performans ve angarya değil kurallı çalışmaya dayalı bir uygulamanın yapılmasını istiyoruz. Din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılmasını istiyoruz. Eğitimde cinsiyetçi eğitim anlayışının önüne geçilmesi, Rotasyon ve sürgünlerin kaldırılmasını, Üniversitelerin demokratikleştirilmesi için düzenlemelerin yapılmasını, Yandaş yönetici değerlendirmesinin kaldırılmasını, 4/C, 50/D ve taşeronlaşma uygulamalarının kaldırılmasını, Enflasyon farkından dolayı emekçilerin kayıplarının giderilmesini istiyoruz. Atanamayan öğretmenlerin sorununun giderilmesini istiyoruz. İlk atamalarda branşlar bazında adaletli bir dağılımın yapılmasını talep ediyoruz. Anadilde eğitim hakkının tanınmasını, anayasayla güvenceye alınmasını istiyoruz. Eğitim kurumlarındaki alanlarda düzenlemelerin engelli yurttaşlar rahat hareket edebileceği bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Aday öğretmenlerle ilgili mevcut uygulamanın değiştirilmesini ve bunun yerine aday öğretmenlerin kaliteli bir hizmet içi eğitim uygulamasıyla, öğretmenlik mesleğine hazırlanması daha verimli olacağını ifade ediyoruz.’’Grup basın açıklamasından sonra bir süre oturma eylemi gerçekleştirdi.
DİN & TOPLUM
24 Eylül 2014 - 17:41
Eğitim Sen Üyelerinden İş Bırakma Eylemi
Midyat'ta Eğitim Sen’e bağlı eğitimciler hükümetin eğitim politikasını protesto etmek için 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
DİN & TOPLUM
24 Eylül 2014 - 17:41
Bu haber 2235 defa okunmuştur.
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir