Mesajda şu ifadelere yer verildi:
Salgın nedeniyle bu yıl da İslam âlemi olarak bir Ramazan-ı Şerif'e daha kavuşmanın buruk sevincini yaşamaktayız. Ramazan ayına yine Coronavirus (Covid-19) salgınına karşı alınan önlemler kapsamında teravih namazı, toplu iftar ve sahurlar gibi bu ayın birçok güzelliğinden mahrum olarak girilmiştir. Bu Ramazan'a önceki Ramazanlardan biraz farklı, hüzünlü bir başlangıç yapıyoruz. İftarlarımız yalnız, camilerimiz teravihsiz, mukabelelerimiz yetersiz, itikâflarımız mescitsiz, cemaatlerimiz ve saflarımız seyrek olacak.
Ancak kutlu Ramazan ayının İslam coğrafyasında akan kan ve gözyaşının dinmesine, vahdet ve kardeşliğin tesisine vesile olacak bir Ramazan olması temenni ediyoruz. Unutulmaması gereken husus, Ramazan'ın hayır ve bereketi hep olacaktır. Musibetlerin tüm insanlığı kuşattığı bu günlerde Ramazan'ın hayır ve bereketiyle; beli bükülmüş yaşlılarımızın, masum yavrularımızın ve zulüm altında inleyen mazlumların dualarını musibetin kalkmasına vesile kılalım."
Tenceremizde pişen nimetlerden fakirleri mahrum etmemeliyiz
Sofralarımızda fakir-fukaraya, oruçluya iftar ettirme imkânını bulamasak da sofrasında yeterli yemeği bulamayan fakir fukarayı, yetimleri ve yurtlarından ayrı mahzun bir şekilde Ramazan'ı eda eden muhacirleri unutmamalıyız. Onları, tenceremizde pişen nimetlerden mahrum etmemeliyiz. Kur'an-ı Kerim'in indirildiği, bin aydan hayırlı Kadir Gecesi'ni içinde barındıran bu rahmet ikliminde Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) yaptığı tevhid, kulluk, kardeşlik, hak ve adalet çağrısı; bugün ümmet için kardeşlik, vahdet, uyanış ve dünya Mustaz'afları ile dayanışma şuuruna dönüşmelidir.
Ümmet coğrafyasında süre gelen zulüm son bulsun
Suriye, Yemen ve Arakan başta olmak üzere İslam âleminin ve dünyanın farklı coğrafyalarında süre gelen zulmün son bulmasını; akan kanın ve gözyaşının bir an önce dinmesini; yurtlarından uzak kalan muhacirlerin huzur içinde yurtlarına dönmelerini; esaret altında, zindanlarda bulunan mazlumların özgürlüklerine kavuşmalarını diliyor, Ramazan Bayramı'na huzur ve güven içinde kavuşmayı Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz.
İslam âlemi olarak yaşadığımız musibetlerden ders çıkarmış, aramızdaki ihtilafları, çekişmeleri, çatışmaları sonlandırmış, vahdet ve kardeşliğimizi yeniden tesis etmiş ve insanlığın kurtuluşunun önündeki engelleri kaldırmış olarak bayrama kavuşmayı diliyoruz.
Salgın nedeniyle bu yıl da İslam âlemi olarak bir Ramazan-ı Şerif'e daha kavuşmanın buruk sevincini yaşamaktayız. Ramazan ayına yine Coronavirus (Covid-19) salgınına karşı alınan önlemler kapsamında teravih namazı, toplu iftar ve sahurlar gibi bu ayın birçok güzelliğinden mahrum olarak girilmiştir. Bu Ramazan'a önceki Ramazanlardan biraz farklı, hüzünlü bir başlangıç yapıyoruz. İftarlarımız yalnız, camilerimiz teravihsiz, mukabelelerimiz yetersiz, itikâflarımız mescitsiz, cemaatlerimiz ve saflarımız seyrek olacak.
Ancak kutlu Ramazan ayının İslam coğrafyasında akan kan ve gözyaşının dinmesine, vahdet ve kardeşliğin tesisine vesile olacak bir Ramazan olması temenni ediyoruz. Unutulmaması gereken husus, Ramazan'ın hayır ve bereketi hep olacaktır. Musibetlerin tüm insanlığı kuşattığı bu günlerde Ramazan'ın hayır ve bereketiyle; beli bükülmüş yaşlılarımızın, masum yavrularımızın ve zulüm altında inleyen mazlumların dualarını musibetin kalkmasına vesile kılalım."
Tenceremizde pişen nimetlerden fakirleri mahrum etmemeliyiz
Sofralarımızda fakir-fukaraya, oruçluya iftar ettirme imkânını bulamasak da sofrasında yeterli yemeği bulamayan fakir fukarayı, yetimleri ve yurtlarından ayrı mahzun bir şekilde Ramazan'ı eda eden muhacirleri unutmamalıyız. Onları, tenceremizde pişen nimetlerden mahrum etmemeliyiz. Kur'an-ı Kerim'in indirildiği, bin aydan hayırlı Kadir Gecesi'ni içinde barındıran bu rahmet ikliminde Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) yaptığı tevhid, kulluk, kardeşlik, hak ve adalet çağrısı; bugün ümmet için kardeşlik, vahdet, uyanış ve dünya Mustaz'afları ile dayanışma şuuruna dönüşmelidir.
Ümmet coğrafyasında süre gelen zulüm son bulsun
Suriye, Yemen ve Arakan başta olmak üzere İslam âleminin ve dünyanın farklı coğrafyalarında süre gelen zulmün son bulmasını; akan kanın ve gözyaşının bir an önce dinmesini; yurtlarından uzak kalan muhacirlerin huzur içinde yurtlarına dönmelerini; esaret altında, zindanlarda bulunan mazlumların özgürlüklerine kavuşmalarını diliyor, Ramazan Bayramı'na huzur ve güven içinde kavuşmayı Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz.
İslam âlemi olarak yaşadığımız musibetlerden ders çıkarmış, aramızdaki ihtilafları, çekişmeleri, çatışmaları sonlandırmış, vahdet ve kardeşliğimizi yeniden tesis etmiş ve insanlığın kurtuluşunun önündeki engelleri kaldırmış olarak bayrama kavuşmayı diliyoruz.