Mardin'in Midyat ilçe ekonomisinde önemli bir paya sahip olan, yazın sofralık, kışın ise turşu olarak en çok tüketilen yaz mevsimi ürünlerinden Midyatlıların “Yeşil Altın” olarak tabir ettiği acur (tirozi), tezgâhlarda satışa sunuldu.
Nisan ayı başlarında nadasa olarak bırakılan ve yabani otlardan arındırılmış tarlalarda ekilen acur meyvesi, havaların ısınmasıyla haziran ayı başlarında ilk mahsullerini veren acura halk yoğun rağbet gösteriyor.
Özellikle elverişli hava ve toprağı nedeniyle adını acur meyvesinden alan Midyat’ın Acırlı (Derizbine) Mahallesi’nde yoğunlukla yetişen acur, halkın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
Kabakgiller familyasından olan yuvarlak ve uzun şeklinde iki çeşidi bulunan acurun birçok faydası bulunuyor. Meyve ve sebze olarak da tüketilen, besleyici bir bitki olan acur, özellikle sindirim sistemine yardımcı olduğu biliniyor.
Midyat’ta acur yetiştiriciliği önemli gelir kaynakları arasında yer alıyor. Sabahın erken saatlerinde hasat için gelen çiftçiler, ürünlerini ilçe merkezinde ve karayolu üstünde kurdukları geçici barakalarda satıyor.
Öte yandan Midyat’ta acur işleme, paketleme tesisi ve fabrikasının kurulmasının büyük bir ihtiyaç olduğu vatandaşlar tarafından sıklıkla dile getirilse de bugüne kadar bu konuda bir girişimde bulunulmadı.
Acur yetiştiriciliği yapan Acırlı Mahallesi’nden çiftçi İbrahim Dilekçi Acur bitkisi ile ilgili şöyle konuştu.
“Acurun lezzetli ve sağlıklı olması için iyi bakılması gerekir”
Acur yetiştiriciliğinin tarihinin çok eskilere dayandığını belirten Dilekçi, atalarından kalan bu mesleği 15 yıldır kendisinin yaptığını ifade etti. Acur yetiştiriciliğinin zahmetli bir iş olduğunu, acurun lezzetli ve sağlıklı olması için iyi bakılması gerektiğine dikkat çeken Dilekçi şunları kaydetti.
Dilekçi,” Acur işi şöyle söyleyeyim; dedelerimiz atalarımız başladılar bu işi yaptılar. Onlardan sonra biz gördük. Bunu ektik ve devam ediyor. 15 yıl belki 30 senedir ekenler var. Nisan ayında ekilir ve bu aylarda yetişir. Teklemesi, budaması(aşêf),sürülmesi, çapasını yapıyoruz, otunu alıyoruz ve yetiştikten sonra toplayıp satıyoruz. Özellikle turşu için kullanılır, yemek için de kullanırlar, o da çerez gibi kullanılıyor yemeklik olduğu için. Ama turşu için dört dörtlüktür. Bizim buranın meşhur turşusu budur. Topladıktan sonra Midyat’a götüren arkadaşlar var. Burada yol üstünde satanlar var.Acurun faydaları aç karnına yenildiği zaman bağırsaklara birebirdir. Temizliyor. Sabah bir iki tane yediğin zaman bağırsaklara faydalıdır. Acur yetiştiriciliği konusunda kendi imkânlarımızla yetiştiriyoruz, devletten herhangi bir destek almıyoruz. İlaçlama yapıyoruz, kurdu var onu ufak iken alıyoruz. Daha küçükken bu ilacı atıyoruz. Köstebeklerle mücadele ediyoruz. Köstebekler dallarını yuvalarına çekiyorlar .Sabah erkenden saat üç gibi dört gibi topluyoruz. Saat 8.00’de topladıktan sonra ,alacak olanlar gelip götürüyorlar. Acurlar yeni çıktı,yeni mahsuldür. Yavaş yavaş artacak ve Ekimin sonuna kadar devam edecek.
“Turşu için sirke ve çeşme suyu kullanmıyoruz”
Lezzetli turşunun püf noktalarını aktaran Dilekçi,”Turşusunu yapmak için tuz, kişniş, biber, sarımsak kullanılır. Ondan sonra özellikle kuyu suyu kullanıyoruz. Yani yağmur suyu kullanıyoruz, çeşme suyu değil. Acurlarımızı Türkiye’nin her yerine ve yurt dışına da gönderiyoruz.”dedi
Nisan ayı başlarında nadasa olarak bırakılan ve yabani otlardan arındırılmış tarlalarda ekilen acur meyvesi, havaların ısınmasıyla haziran ayı başlarında ilk mahsullerini veren acura halk yoğun rağbet gösteriyor.
Özellikle elverişli hava ve toprağı nedeniyle adını acur meyvesinden alan Midyat’ın Acırlı (Derizbine) Mahallesi’nde yoğunlukla yetişen acur, halkın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
Kabakgiller familyasından olan yuvarlak ve uzun şeklinde iki çeşidi bulunan acurun birçok faydası bulunuyor. Meyve ve sebze olarak da tüketilen, besleyici bir bitki olan acur, özellikle sindirim sistemine yardımcı olduğu biliniyor.
Midyat’ta acur yetiştiriciliği önemli gelir kaynakları arasında yer alıyor. Sabahın erken saatlerinde hasat için gelen çiftçiler, ürünlerini ilçe merkezinde ve karayolu üstünde kurdukları geçici barakalarda satıyor.
Öte yandan Midyat’ta acur işleme, paketleme tesisi ve fabrikasının kurulmasının büyük bir ihtiyaç olduğu vatandaşlar tarafından sıklıkla dile getirilse de bugüne kadar bu konuda bir girişimde bulunulmadı.
Acur yetiştiriciliği yapan Acırlı Mahallesi’nden çiftçi İbrahim Dilekçi Acur bitkisi ile ilgili şöyle konuştu.
“Acurun lezzetli ve sağlıklı olması için iyi bakılması gerekir”
Acur yetiştiriciliğinin tarihinin çok eskilere dayandığını belirten Dilekçi, atalarından kalan bu mesleği 15 yıldır kendisinin yaptığını ifade etti. Acur yetiştiriciliğinin zahmetli bir iş olduğunu, acurun lezzetli ve sağlıklı olması için iyi bakılması gerektiğine dikkat çeken Dilekçi şunları kaydetti.
Dilekçi,” Acur işi şöyle söyleyeyim; dedelerimiz atalarımız başladılar bu işi yaptılar. Onlardan sonra biz gördük. Bunu ektik ve devam ediyor. 15 yıl belki 30 senedir ekenler var. Nisan ayında ekilir ve bu aylarda yetişir. Teklemesi, budaması(aşêf),sürülmesi, çapasını yapıyoruz, otunu alıyoruz ve yetiştikten sonra toplayıp satıyoruz. Özellikle turşu için kullanılır, yemek için de kullanırlar, o da çerez gibi kullanılıyor yemeklik olduğu için. Ama turşu için dört dörtlüktür. Bizim buranın meşhur turşusu budur. Topladıktan sonra Midyat’a götüren arkadaşlar var. Burada yol üstünde satanlar var.Acurun faydaları aç karnına yenildiği zaman bağırsaklara birebirdir. Temizliyor. Sabah bir iki tane yediğin zaman bağırsaklara faydalıdır. Acur yetiştiriciliği konusunda kendi imkânlarımızla yetiştiriyoruz, devletten herhangi bir destek almıyoruz. İlaçlama yapıyoruz, kurdu var onu ufak iken alıyoruz. Daha küçükken bu ilacı atıyoruz. Köstebeklerle mücadele ediyoruz. Köstebekler dallarını yuvalarına çekiyorlar .Sabah erkenden saat üç gibi dört gibi topluyoruz. Saat 8.00’de topladıktan sonra ,alacak olanlar gelip götürüyorlar. Acurlar yeni çıktı,yeni mahsuldür. Yavaş yavaş artacak ve Ekimin sonuna kadar devam edecek.
“Turşu için sirke ve çeşme suyu kullanmıyoruz”
Lezzetli turşunun püf noktalarını aktaran Dilekçi,”Turşusunu yapmak için tuz, kişniş, biber, sarımsak kullanılır. Ondan sonra özellikle kuyu suyu kullanıyoruz. Yani yağmur suyu kullanıyoruz, çeşme suyu değil. Acurlarımızı Türkiye’nin her yerine ve yurt dışına da gönderiyoruz.”dedi