15 Temmuz şehitlerini anma etkinlikleri Midyat’ta gerçekleştirilen yürüyüşün ardından düzenlenen bir programla devam etti.
Midyat Kaymakamlığınca düzenlenen 12 km’lik yürüyüşe 7’den 70’e binlerce kişi katıldı. Tekbir ve darbe teşebbüsü yapanlara telin sloganlarıyla ellerinde Tevhit ve Türkiye bayraklarıyla yürüyen Midyat halkı 15 Temmuz darbe girişimin protesto etti.
Yürüyüşe katılanlardan Muhammed Gökalp,”Tam olarak bir yıl geçti 15 Temmuzun üzerinden.Herkes bir daha yaşamamak adına bunu kutluyor. Bundan kurtulduğundan şükrediyor”dedi.
Ahmet adlı vatandaş ise,”15 Temmuz darbe girişimine karşı bütün halkımız ve milletimiz bayraklarıyla şehadete yürüdüler. Ve şehadete yürümek insanların verdiği en büyük direniş olmuştur. Bu insanların imanından kaynaklanan bir şehadet yürüşüdür”.şeklinde konuştu.
Yürüyüşün ardından Belediye yanı Atatürk parkında anma programı düzenlendi. Programda kanaat önderleri, bazı STK temsilcileri yaptıkları konuşmalarda yapılan darbe teşebbüsünün başta ABD olmak üzere yerli işbirlikçilerinin katkısıyla yapıldığına dikkat çekildi.
Programda konuşan kanaat önderlerinden İbrahim Akar, darbe girişimini İslam tarihindeki Hendek savaşına benzetti. Ahzab; ordular, yani birleşmiş hainlerin Medine İslam Devletini ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri gibi aynı şekilde Türkiye’yi de ABD desteğiyle FETÖ eliyle işgal etmeye çalıştıklarını ifade etti.
“15 Temmuz hak ve batıl mücadelesidir”
Yapılan darbeyle mücadelenin hak ve batıl mücadelesi olduğunu belirten Midyat Secde-Der Başkanı Abdurrahim Kaplan ise şunları söyledi:
“15 Temmuz gecesinde verilen mücadele hak ve batıl mücadelesidir. Var olmayla, yok olma mücadelesidir. Nitekim Allah-u Teâlâ Kuranıkerim de şöyle buyuruyor “Hak dışında sadece sapıklık vardır. O halde nasıl haltan döndürülüyorsunuz” . Hazreti Adem’den (as)beri iki yol ve iki dava vardır üçüncüsü asla yoktur. İnsan ya hakla beraber ya da batılla beraberdir. Hak- batıl mücadelesi Allah'ın hayattaki değişmez yasasıdır. Halkın ve hakkın safında yer almayan bilsin bilmesin iki önemli bununda önemi yok batıl da beraberdir yok olmaya mahkûmdur. Geçmişte hak ile batıl mücadelesi Hz Adem ile şeytan Hazreti İbrahim ile Nemrut, Hazreti Musa ile Firavun hazreti Muhammed (sav) ile Ebucehil arasında gerçekleşiyordu. İsimler ve zaman değişse de adres aynıdır. Günümüzde çağdaş firavun ve onların etrafındaki insanlarla mücadeledir. 15 Temmuz'da bu vatanı şer güçlerinden korumak için Batı’nın yerli işbirlikçi hainleri püskürtmek için halkın verdiği mücadele hak mücadelesidir. Vatan sevgisi ve iman sevgisidir. İman gücüdür. Halkın karşısında olan, halkın silahlarını halka doğrultan herkes batıl tarafında, zillet tarafında idi. Allah'a hamdolsun hak ve halk mücadeleyi kazandığı zaferle taçlandırdı. Ne mutlu siz eli öpülesi halka” .
“Vatanın yedeği yoktur”
Her şeyin veya her sıkıntının bir telafisi olduğunu kaybedilen bir vatanın telafisi olamayacağını, vatanın bir yedeğinin olmadığına dikkat çeken kaplan konuşmasını şöyle sürdürdü.
“Vatanın yedeği yoktur. Uyanık olalım ve unutmayalım ki hayatta birçok şeyin yedeği vardır. Telafisi başka şeylerle mümkündür. Eşinizi kaybedersiniz yeniden evlenebilirsiniz, çocuğunuzu kaybedersiniz diğer çocuğunuzla teselli bulabilirsiniz. Bu sıkıntıları kısmen telafi edersiniz. Ancak vatanımızı kaybettiğimizde eşimizi işimizi aşımızı değerlerimizi ezanımızı kısacası her şeyimizi kaybederiz Allah muhafaza. Bu nedenle vatanımızın kıymetini iyi bilmemiz lazım. Allah korusun böyle bir durumda her şeyimizi kaybederiz. Onun için millet olarak uyanık olacağız. Hainlere fırsat vermeyeceğiz ve bu millete operasyon yapanlara karşı uyanık olacağız diri olacağız, birlik olup ümmet olacağız”
Midyat İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Tarık Demir ise şöyle konuştu:” Allah'a hamdolsun ki o gece sağduyu o gece iman o gece vatan aşkı kazandı. Buna, kim ne isim verirse versin Allah’a hamd olsun tüm Türkiye'nin birliği galip geldi. Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sokaklara çıkan bütün Anadolu yeniden istikbalini kazandı. Ve o gece hamdolsun bir destan yazıldı. Bu destan geleceğe aktarılmalıdır, geleceğe uzanmalıdır. Bu destanın ruhu sönmemelidir. 15 Temmuz ruhunu, o gece ki birlikteliği her daim yaşamak o gece olduğu gibi sımsıkı bir araya gelmek ve kenetlenmek bizim için bir borçtur. Her daim bu dikkatle yaşamak, bu sağduyuyla, bu hassasiyetle birlik ve beraber olmak duasıyla Allah'a emanet olun”
Programda ayrıca günün anlamı ve önemi ile ilgili resim sergisi açıldı,şiirler okunup sinevizyon gösterimi ve kan bağışı yapıldı.
Gece sonunda, darbe gecesinin ilk saatlerinde okunan Salâlar,Midyat’ın tüm camilerinden tekrar okundu.