Çocuğumla Sevgi Secdesi-Ahmet Bulut (İkinci kısım)
Yazar, kitabın birinci bölümünde namaz bilincinin temellerini atmıştı. İkinci bölümde ise karşısına hayali bir çocuğu oturtup hasbihal ediyor. Neden namaz kılmamız gerektiğini, Hz. Peygamber’in (Sallalahu Aleyhi Vesellem) önderliğinde asr-ı saadetten, ceddimizden ve güncelden sunduğu güzel örneklerle anlatıyor. Namaz bilincinin kazanılması için neler yapılması ve nelerden kaçınılması gerektiğini anlattıktan sonra namazın daha bir sistematik kılınması için namaz ağacı uygulamasını tanıtarak kitabı bitiriyor. Haydi gelin bu bölümden payımıza düşen hisselere kısa kısa değinelim!
Biz kullara verilen, farkında olduğumuz ya da eksikliği ile farkına vardığımız, hatta farkına varamadığımız her türlü şey, Yüce Allah’ın (Celle Celaluhu) bizlere sunduğu bir nimettir. Türlü nimetlerin hatrına, Rabbimizin bizden istediği teşekkür babındaki ameldir, namaz. Namazın vakit tayini, şekli, süresi vs. diğer faktörlerini de göz önüne aldığımızda ödevimizde dahi Rabbimizin bize ne derece merhametli ve hikmetli olduğunu müşahade ederiz. Namaz, Allah’ın(Celle Celaluhu) bizi kaale alıp değer vermesinin bir başka yansımasıdır aynı zamanda. Resulullah(Sallalahu Aleyhi Vesellem) namaza “gözümün nuru” demiş, Hz. Ali (radiyallahu anh) hidayet hikâyesi namazla başlamış, Hz. Ömer (radiyallahu anh) yaralı halde bile namazı terk etmemiştir. Sahi, namaz kılmayan bir sahabeye, mürşide veya büyük zata rastlanılabilir mi ki?... Zira namaz, bir kalite standardıdır. Ve bilinmeli ki namaz, kulun “iyyeke na’budu ve iyyeke nesta’in” nidâsının en mücessem halidir. O halin en zirve noktası da, savaş zamanında dahi namazı terk etmeyen ashabın ve ecdadın kameti olsa gerek.
Özelde namaz, genelde tüm eğitimlerde ıskaladığımız en önemli boyut, çocukla kurulması gereken bağdır. Çocuk, zihniyle, kalbiyle, ruhuyla; bilgi değil, ‘ilgi deposu’dur. Mucizevi kerametiyle hangi tohumun ne meyve vereceğini bilen ve buna göre o çocukla ‘muhabbet eksenli' iletişim kuran Resulullah’tan(Sallalahu Aleyhi Vesellem), bu konuda da alacağımız örnekler var. Temeli sevgiyle atılan, harcı muhabbetle karılan, bireysel ve sosyal kişiliği bunyânun mersus olan saadet asrının çiçekleri yeşermiş, o nebevî rüzgârla. Resulullah(Sallalahu Aleyhi Vesellem) ne yapmış peki bu iklimi inşa etmek için?
“Çocuğu olan, onunla çocuklaşsın.” tavsiyesini, ilk önce çocukları, torunları ve ashabın çocuklarıyla uygulamalı olarak göstermiştir.Bu minvalde gün gelmiş onlarla oynamış, gün gelmiş kuşu öldüğü için bir çocuğun taziyesine gitmiş, sırf bir çocuk ağlıyor diye gerektiğinde namazı kısaltmıştır.Gün gelmiş okunan ezanı alayvâri taklid eden bir çocuğa kızmak yerine, ona ezanı okutmuş ve istikbalin büyük müezzinlerinden birinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamış. Yani her yönüyle geliştiren bir profil… Söyleyin bana, böyle biri sizin babanız olsa ve “Haydi namaza!” dese, “of baba yaaa” mı dersiniz, “emrin bâşım üstüne” mi?... Ve can alıcı bi soru daha:
Acaba başarısızlığımızın sebebi, ‘çocuklarımızın kalbine girmeden, aklında yer etmeye çalışmak’tan dolayı olmasın? İnsanın okuduğu vakit “Keşke ben de namazla böyle tanıştırılsaydım.” diyeceği bir hikâye mi istiyoruz? Öyleyse Ömer Seyfettin’in “İlk Namaz”hikâyesi bunun için biçilmiş kaftandır. Bizler de çocuklarımızın ilk namazını, şatafata girmeden kutlayabilir; o ilk anın tadını ömür boyu yâd etmesini sağlayabiliriz.
“Onlar ki namazlarını ikame ederler.” (Bakara Suresi, 3) ayetinin muhatabı olmak ve kalmak için neler yapılması gerekir peki? Yazarımızdan dinleyelim. Öncelikle namaz bilincini canlı tutacak kitaplar okumalı, sohbetlere katılmalı, namazı her daim gündem edinmeli, başkalarına da bu sevgiyi ve heyecanı aktarmalıyız.
Namazın en önemli şartı olan abdest zırhıyla donanmalıyız. Zira abdest, hem namazı zamanında kılmamızda, hem de kirlerden ve haramdan uzaklaşıp maddi ve manevi temizliğe ulaşmada en önemli faktördür.
Cemaatle namazın bereketinden ailemizi, yakın akrabamızı ve arkadaşlarımızı mahrum etmemeliyiz. Sabah namazlarına kalkmaya dikkat etmeli, gerekirse namaza kaldırma organizesi yapmalıyız. İnternetin hayatımızın merkezine oturtulmaması ve yıkıcı etkisinin namazla aramıza girmemesi için uğraşmalı, özellikle yatsı namazını erken kılmaya çalışmalıyız.
Çocukları namaza teşvik etmek ve namaz disiplinini sağlamak için namaz ağacı tarzında etkinliklerde bulunmalı, namazı sırf Allah (Celle Celaluhu) rızası için kıldığımızı hatırlatmalı,güzel davranışları ödüllendirmeli, sıkkınlık varsa ara ödüllerle süreci desteklemeliyiz.
Çocuklarına namaz bilinci kazandırmak isteyen veliler için başlangıç düzeyinde olan bu kitabın okunmasını tavsiye ederim. Yalnız bu kitapla kalmamalı, bizlere namazı sevdiren kitapları okumaya azmetmeliyiz. Zira namaz, kişinin manevi susuzluğunugideren en büyük nimettir. En büyük nimetin kadr-u kıymetini hatırlamak için belirli aralıklarla bilgimizi, bilincimizi ve dahi muhabbetimizi taze tutacak kitaplara sarılmalıyız.
Rabbim kitaptan ayırmasın! Bitti.