Hayat kısa ve zaman hızla geçmektedir. Zamanın hızla geçmesi belki de hız çağında yaşadığımızdandır. Yaşadığımız hayatın kısıtlı ve sınırlı olduğunu anlatmaya gerek yoktur. Her gün ölenlere bakarsak yaşamın ne zaman ve hangi yaşta biteceği anlaşılıp kestirilemiyor. Hal böyle olunca, hayatı bilinçsiz yaşamak, ölmeyecekmiş gibi davranmak, anlamsız yaşamak, insana yakışmayan bir düşünce bir yaşam tarzıdır. İnsanoğluna dünya teslim edilmiş, dünyanın halifesi yapılmış, yeryüzündeki tüm nimetler onun hizmetine amade edilmiştir.
Dünyayı imar ve inşa etmek, güven ve huzuru sağlamakla mükellef iken; yaşamı anlamsız, bilinçsiz, sorumsuz, kaidesiz, ilkesiz, prensipsiz, vurdum duymaz bir düşünceyle yaşamak hem dünya denilen gezegen için hem de kendisi için hem de yaşadığı toplumu büyük bir tehlikeye ve kaosa sürüklediğinin farkında değildir.
Bilinçsiz yaşamak, yeteri kadar bilgi ve bilgiye sahip olmamak, yaşadığı dünya hakkında bir fikri olmamaktır. Yaşam hakkında bir bilgi edinme hissi olmamıştır. Yaşamın gayesini bilmemiştir. Dünyaya niye geldiğini, görev ve sorumluluğunun bilincine varmamış, bu konuda hiçbir fikri yoktur. Tarihiyle bir bağı olmamıştır. Öncekilerin ve atalarının yaşam tarzlarını, yaşam kurallarını merak etmemiş ve öğrenmek istememiştir. Atalarının nasıl bir kültüre, bir yaşam düzenine sahip oldukları, yokluk -kıtlıkta boğuşmalarına rağmen, düzen kaide, ilke ve prensipleriyle yaşadıklarından mutlu olduklarını öğrenmemiştir.
Kültürün ne demek olduğunu, kültürün nasıl oluştuğunu öğrenmemiştir. Öğrenme gereği duymamıştır. Yaşadığı toplumun kendine has kuralları, yaşamları, adetleri, inançları, kültürleri ve prensiplerinin farkına varmamıştır. Bu güzel hasletlerin toplumdan topluma aktarılarak geldiğini ve hayatı bir bütün olarak birlikte yaşanacağını, birlikte toplumun oluştuğunu kavrayamamıştır. Kendisinin de toplumun bir bireyi olduğunu ve yaşadığı toplumun kadim medeniyete sahip olduğunu, kendisinin de bu büyük aileye ait bir fert olduğunu, bu aile zincirinin bir halkası olduğunu, bu halkalardan birisinin kopması halinde zincirin işlevsiz ve anlamsız kalacağı, dolayısıyla bu sağlam zincir halkasına zarar vermemek için özel bir gayret sarf etmesi gerektiğini öğrenmemiştir.
Hayatı anlamsız ve bilinçsiz yaşamakla; Atalarının, geçmişin, bu toplumun kadim medeniyetine ihanet ettiğinin farkına varmamıştır.
Hayatı anlamsız ve bilinçsiz yaşamakla; topluma baş kaldırdığını, toplumun bir bireyi olmaktan çıktığını ve yalnızlaşacağını bilememektedir.
Hayatı anlamsız ve bilinçsiz yaşamakla; tanır ve kadim medeniyetine, toplumu, değerlere düşman olanların hizmetinde olduğunu ve onların askeri mahiyetinde olacağının farkında değildir.
Hayatı anlamsız ve bilinçsiz yaşamak; insan nesline düşman olan derin güçlerin projelerine uyum sağladığını ve bu şekilde anlamsız ve bilinçsiz yaşanmasının onların beynine bilinç dışı gönderdikleri gizli mesajlar, telkinleriyle bu duruma geldiğini bilmemektedir.
Hayatı anlamsız ve bilinçsiz yaşamakla; mutsuz olacağı, ruhsal ve duygusal problemlerle karşılaşacağını düşünemeyecek kadar düşüncesizleştirilmiştir.
Hayatı anlamsız ve bilinçsiz yaşamak; hem kendine, ailesine, büyüklerine, ülkesine, insanlığa ve her şeyden önce ve her şeyin üstünde olan Allah'a karşı sorumsuzluk, sorumsuzluğun da nankörlük olduğunu bilmemiştir.