Evet! Sahiden akıbeti ne oldu çözüm sürecinin? Kürt sorunu vardır diyenler nerede? Ya da Kürt sorunu yok diyenler ne durumda? Haklarımız gasp edildi, haklarımızı alırız diyen, meydanları, sokakları, çarşıları her gün yakan, yıkan, bölgeyi yaşanmaz duruma getiren yığınlar, siyasiler nerede? Haklı olarak sormak lazım, değil mi ? Sahi bütün bu söylemler, bu olaylar, bozguncular, yığınları sokağa dökün diyen siyasetçiler hepsi rüya mıydı? Hayal miydi? Birden buhar olup gitti her şey. Sadece enkazı kaldı bu söylem ve bozgunculukların, birde ağıtları ve gözyaşları.
Her iki tarafa da sormak lazım. İlkin Kürt sorunu var bunu biz çözeriz deyip sadece sosyalist-komünist Kürtlerle oturup Kürt sorunu çözmek için masaya oturanlara sormak lazım.
Sosyalist-komünist-din düşmanlığı yapan sözde Kürt temsilcileri ile bir masa etrafında toplanmakla Kürt meselesi çözüldü mü?
Şimdi sokaklar ve caddeler yakılıp yağmalanmıyor ise, sizin çözümünüzün ürünümüdür?
Şuanda tüm Kürtler doğumla birlikte gelen insani haklarına kavuştular mı?
Bir kısım Kürt ve Türk insanı arasında kavga bitti mi?
Bölgede Kürtler artık devlet istemlerinden vazgeçtiler mi?
Kürtler, artık bozgunculuk yapan, emperyalizmin yerli işbirlikçileri olan partiye desteklerini çektiler mi ?
Şimdi masanın diğer tarafında oturan sözüm ona Kürt temsilcilerine sormak lazım.
Sahi çözüm süreci bitti, Kürtlerin haklarını aldınız mı ki sesiniz soluğunuz çıkmıyor.
Çözüm masasının bir tarafında oturanlara destek verenler ne oldu sesiniz soluğunuz çıkmıyor, sokakta caddede görünmüyorsunuz haklarınızı mı aldınız?
Her köşede, her oturumda şura da bura da oturduğunuz da her fırsatta devlet aleyhine konuşur, yakında bağımsızlığınızı ilan edeceğinizi söylerdiniz ne oldu şimdi sesiniz çıkmıyor, yoksa haklarınızı el altından mı verildi de biz mi görmüyoruz?
Ortalık çok sakin, hani karışsın demiyorum yanlış anlaşılmasın. Ancak dün nara atanların sözleri ve tavırları aklıma geliyor da ne oldu bunların hak savunucularına, adamlıklarına! Diye.
Diğer taraftan hükümetin Kürt sorununu çözmeki için bazı adımlar attığı tartışmasızdı. Ancak masadan kalktıktan sonra bu iş niye devam edilmedi. Sahada, görünürde bu yönde niye adımlar atılmıyor. İlla ki birileri yine vandallık yapması mı gerekir, ya da illa ki muhatap olması mı gerekir? Bu gün içeriden yüksek sesler çıkmıyor ise, herkes yaşantısından ve gidişattan memnundur anlamı çıkmaz. İnsanlar masanın diğer tarafında oturan Kürtlerin temsilcileri olduğunu iddia eden gerçekte sadece azınlığın temsilcileri olan partinin propagandasını yapmamaları, sanal âlemde reklamlarının yapılmaması, onlara verilen desteğin çekildiği anlamına gelmez. Unutulmasın ki bu partiye teveccüh hükümetin yanlış siyaset ve politikalarından kaynaklandığı aşikârdır. Dolayısıyla bu partinin kitlesi halen kendisini muhafaza etmektedir. Bu işi tekrar düzeltmek ve insanların teveccühünü kırmak için yine iş hükümetin siyasetçilerine, politikacılarına düşmektedir. Şimdiye kadar sahada böyle bir çalışma yapıldığını görmedik. Hükümet bu konuda geç kalmadan bu yönde bir politika yürütmesi gerekir. Bizden söylemesi.