Genel seçimi kazasız belasız atlatmış olduk. Şimdi önemli olan Sayın
Cumhurbaşkanı tarafından bu oyların, tercihlerin iyi okunmasıdır.
Hem genelde, hem de özelde il il, ilçe ilçe, oyların rengine göre tahlil edip, o ilçenin veya o ilin yöneticilerin karnesini teşkil ettiğini düşünüyorum. Özellikle güneydoğuda iki yıldan fazla çıkartılan KHK ile belediyelere kayyum atanmış ve şimdiye kadar kayyum tarafından yönetilmektedir. İki yıldan fazla devletin tüm yetkilerinin elinde bulunduğu halde terör bataklığına düşen insanımızın kazanması için ve milli bağlarının güçlenmesi için vatan bütünlüğünün sağlanması için herhangi bir çalışma yapıp
yapmadıkları ve neden halen terörü, anarşiyi, yıkımı destekleyen bir partiye olan teveccühün
devam ettiğinin elbette acilen sorgulanması gereken önemli ve milli bir sorumluluktur.
Midyat ‘ta da aynı durum söz konusudur. Midyat‘ta HDP bir önceki seçimde 11 bin’e
yakın bir oy almıştı. 24 Haziran seçiminde bu oylarını 18 bin’e yükseltmiş durumda. Peki HDP
‘nin tüm kötülüklerine rağmen, halka hiç hizmet ve maddi ve manevi bir vaadi yokken; AK Parti’nin
tüm teşkilatlarına sınırsız imkan ve güç verirken nasıl neden bu şekilde HDP oylarını artırabiliyor?
Oysa AK Parti teşkilatları devlet kurumu gibi güç ve söz sahibi olmasına rağmen?
İşte tam da düğüm burada, bunun üzerine yoğunlaşarak, hem yerel yönetimin ve ilçe Teşkilatlarının sorgulanması gereken bir durum söz konudur.
Ne yazık ki, ne yerel yönetimden, ne de ilçe teşkilatından halkı bilinçlendirmek, devletle
bütünleştirmek, devlet ile halk arasındaki bağı güçlendirmek gibi bir sorumluluk altına girmemiş
girmediği gibi böyle bir düşünce ve kapasiteleri olduğunu da düşünmüyorum.
Aynı şekilde, halkla da oturup, halkın sorunlarını, beklentilerini çözmek için hiç bir şekilde
halkla bir araya gelme ve bu hassasiyette bulunmadıklarına şahit olduk. Oysa şuanda
Cumhurbaşkanı’nın üst üste girdiği tüm seçimlerin kazanmasının sebeplerinden bir tanesi de halkla
hemhal olması, hakla bütünleşmesi, halkın sorunlarına çözüm üretmek için çabaladığıdır. Ancak ne
yazık ki yerel bazda AK Parti’nin bu şekilde çalıştığı söylenemez. Hal böyle iken yerelde AK Parti’yi
temsil eden ve AK Partili yöneticilerin halkın sorunlarına eğilmediklerinden, böyle bir kaygıları da
olmadığından; hiç bir vaadi ve geleceği ilişkin bir projesi olmayan, tamamen ırkçılık üzerinde
söylemle halkı yönlendiren ve elinde tutan bir partinin elini güçlendirmektedir.
Dünyanın kan gölüne döndüğü, etrafımızın düşmanla kuşatıldığı ve kuşatılmak istendiği bir dönemde;milli birlik ve beraberliği güçlendirmek için uğraş verilmesi gereken çok önemli bir dar boğazdan geçmemize rağmen bu durumun ihmal edilmesi ve bu durumu gündeme getirilmemesi; sadece adam kayırma ve ihale peşinde koşuşturma, sermayelerine sermaye katma telaşında olanlardan bir dava adamı olamayacağı gibi bu devlete, millete verebilecek bir şeylerinin olmadığı açıktır.
Bu nedenle toplumsal tüm sorunların çözümü için acilen AK Parti merkezi ve bizatihi sayın Cumhurbaşkanı bu oyların dağılımı iyi okuyup buna göre hareket etmesi gerekir. Aksi takdirde önüne geçilemeyecek bir siyasi ve toplumsal sorunlara doğru gittiğimizi söyleyebilirim.